BÜLTEN 2021/2

İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilmeyi Reddediyoruz!

 
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi reddediyoruz! Türkiye kadına yönelik erkek şiddetini önleme yükümlülüğünden geri adım atmış olsa da biz kadınlarla dayanışmamızı sürdürmeye ve birlikte güçlenmeye yıllardır olduğu gibi devam edeceğiz.

Web sitemize eklediğimiz İstanbul Sözleşmesi butonunda Sözleşme’nin tam metni, GREVIO İzleme Raporları, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmalarına ilişkin süreç içinde yayınladığımız basın açıklamalarımız, İstanbul Sözleşmesi’nde neden ısrar ettiğimizi ve sözleşme hakkında sıkça dolaşıma sokulan yanlış bilgilere dair metinlerimiz, hazırladığımız bilgilendirici materyaller ve konuya ilişkin basına verdiğimiz görüşler bulunuyor.
 
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali için Danıştay’da dava açtık
 
20 Mayıs 2021’de Danıştay’da dava açarak çekilme kararının yürütmesinin durdurulması ile Sözleşme’nin 1 Temmuz tarihinde Türkiye’de yürürlükten kaldırılması tehdidinin durdurulmasını ve çekilme kararının iptalini talep ettik.

Mor Çatı olarak bu davayı açıyoruz çünkü 30 yılı aşkın süredir on binlerce kadının ve beraberindeki çocuğun deneyimleri ile edindiğimiz bilgiler ışığında, kadına yönelik şiddetin ve şiddetin sonucu olan etkilerin önlenmesi için İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükte kalması ve koşulsuz olarak uygulanmasını elzem görüyoruz. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi’nin fesheden idari işlem olan Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın iptal edilmesi, Sözleşme’den çekilme kararının 1 Temmuz’da yürürlüğe girmesine engel olmak için derhal kararın yürütmesinin durdurulması, kadınların hayatta kalmaları, şiddetten uzakta hayat kurmaları ve anayasada güvence altına alınmış temel hak ve hürriyetlerini kullanabilmeleri için hayati öneme sahiptir.

Sözleşme’den çekilme kararının iptali için Danıştay’da açtığımız davaya dair basın metnimize buradan ulaşabilirsiniz.

8 Mart basın açıklamamız: Yaşasın 8 Mart, yaşasın feminist mücadelemiz!
 
Geçen yıldan bugüne hayatlarımıza yönelik saldırılar her yandan üzerimize geldi. Erkek şiddeti hayatlarımızı daraltmaya, nefes alacak alanımızı kısıtlamaya, canımızı almaya devam ederken erkek şiddetinin devlet eliyle uygulanabilmesi için başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere haklarımıza fütursuzca saldırılarla karşı karşıya kaldık.

Kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik düşmanlık, nefret ve ayrımcılık devlet tarafından adeta teşvik edildi. Öte yandan pandeminin hayatımıza girmesiyle yaşamlarımız pek çok açıdan sarsıldı; her türlü eşitsizliğin en ufak bir kıvılcımla ne kadar derinleştiğine ve dünyayı kadınların görünmeyen emeğinin döndürdüğüne bir kez daha şahit olduk.

Bu saldırılara rağmen eşitsizlik ve ayrımcılıkla mücadele etme, değişime inanma ve değiştirebilme gücümüz feminist dayanışmamızdan geliyor.


 
2020 Yılı Faaliyet Raporumuzu yayınladık
 

1990 yılından bu yana erkek şiddetine karşı kadın dayanışmasını güçlendirerek mücadele ediyoruz. Şiddetten uzaklaşma mücadelesi veren kadınlarla kurduğumuz dayanışma bizlere şiddetin dinamikleri kadar var olan mekanizmaların nasıl işlediğine dair de bilgi sunuyor. Başta İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanun olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu sözleşme ve kanunlar, Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarının temelini oluşturuyor. Kadınlar şiddetten uzaklaşmak için ihtiyaç duydukları desteklere erişmek için kurumlara başvurduklarında yaşadıkları deneyim, Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede sorunları ve olanakları görmemize fırsat tanıyor.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

 
Hak kayıplarına karşı dayanışmamız ve mücadelemizde yeni yöntemler
 

Mor Çatı olarak 17 Nisan 2021 Cumartesi günü çevrimiçi olarak Türkiye’de erkek şiddetine karşı mekanizmaların işleyişi ve mücadelemiz üzerine tartışmak üzere “Hak Kayıpları Sürerken Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı”nı düzenledik. Kadın örgütleri, feminist platformlar ve belediyelerden 130 kadının bir araya geldiği çalıştayda öncelikle AKP’nin iktidarı boyunca kadınları ilgilendiren konulardaki politikalarına ve özellikle şiddetle mücadele mekanizmalarındaki dönüşüme odaklandık. Merkezi yönetimle aramızdaki mesafe gittikçe açılırken halen beraber iş yapabildiğimiz, kimi örneklerde kadınları destek alabilmeleri için yönlendirebileceğimiz belediyelerin imkânlarını, karşılaştıkları güçlükleri ve geri durdukları noktaları tartıştık. Son olarak ise şiddet başvurusu alan kadın örgütleri olarak hangi zorluklarla karşılaştığımız, nasıl çözümler ürettiğimize dair deneyimlerimizi paylaştık.

Çalıştayın sonuç bildirgesine buradan ulaşabilirsiniz.

 
Mor Buluşmalara devam ediyoruz
 

Mor Çatı ile tanışmak ve gönüllü olmak isteyen kadınlar için gerçekleştirdiğimiz Mor Buluşma serisinin üçüncü buluşmasını 11 Şubat'ta "Kadınlar Şiddete Maruz Kaldıkları Bir İlişkiden Çıkmakta Neden Zorlanıyor?" sorusu etrafında çevrimiçi olarak gerçekleştirdik. Buluşmada kadınların şiddet yaşadıkları ilişkiden çıkmasını zorlaştıran kişisel-duygusal, toplumsal ve ekonomik nedenleri konuştuk. Kadınların şiddete maruz kaldıkları ilişkiden çıkmasının önündeki engelleri konuşmadan önce bir zemin oluşturması adına kadına yönelik erkek şiddetini nasıl tanımladığımızı, kökenini, şiddet türlerini, şiddet döngüsünü ve şiddetin kadınlar üzerindeki fiziksel, duygusal, sosyal ve ekonomik etkilerini konuştuk. Bu bağlamda kadınların şiddete maruz kaldıkları ilişkiden çıkma konusunda yaşadıkları zorlukların altında yatan farklı dinamikleri ele aldık. Bitirmeden önce tüm bu zorluklara rağmen kadınların şiddet yaşadıkları ilişkiden çıkabilme hallerini, direnç, güç ve kaynaklarını, hazır oluş hallerini konuşarak tartışmayı sürdürdük. Tam da bu noktada kadınlarla dayanışmayı hem Mor Çatı çalışması hem de kendi hayatlarımızda nasıl kurduğumuzu paylaştık. Her kadının sürecinin, koşullarının, kaynaklarının biricikliği üzerinden dayanışmayı nasıl kurduğumuzu ve dayanışma kuranlar olarak kendimize biçtiğimiz rolleri tartıştık. Paylaşımın son bölümünde kadınların yalnızca yakın ilişkide değil kendi ailelerindeki erkeklerden gördükleri şiddet de konuşulması gereken bir konu olarak öne çıktı. Bu konunun da erkek şiddetinin dinamikleri bağlamında konuşulabileceğini, ancak bir yandan farklı dinamikleri de içerdiğini tartışarak buluşmayı tamamladık.

Dördüncü Mor Buluşmayı ise 18 Mart’ta “Kadınlarla Dayanışmamız” başlığı altında düzenledik. Mor Çatı’da erkek şiddetiyle mücadele yöntemi olarak kadın dayanışmasından nasıl güç aldığımızı konuştuk. Mor Çatı, 1990 yılından bu yana dayanışma merkezinde ve üç farklı sığınak deneyimi ile gönüllülük ilkesi temelinde feminist yöntemlerle kadından kadına dayanışmayı kuruyor ve buradan edindiği deneyim ile feminist politika üretiyor. Buluşmada, Mor Çatı’da kadınlarla kurulan dayanışmada neyin hedeflendiği, bunun dayanışma aracılığıyla nasıl yapıldığından bahsettik. Kadınların erkek şiddetine karşı güçlenmesi ve kendi hayatlarıyla ilgili kararları alabilmesi için desteklenmesini hedefleyen Mor Çatı’daki dayanışma, patriyarkanın yol açtığı eşitsizliğe karşı kadınların şiddete karşı mücadele ederken elde ettiği deneyimlerin kadından kadına paylaşılması ile örülüyor. Buluşmada ayrıca dayanışma sayesinde kadınlar olarak patriyarkanın bize dayattığı kısıtlı seçeneklerin ötesini görüp şiddetsiz hayatlar kurabildiğimizi de bir kez daha hatırladık. Mor Çatı ile tanışmak ve gönüllü olmak isteyen kadınların ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz buluşmayı örgüt işleyişine ve gönüllülüğe dair soruları yanıtlayarak sonlandırdık.

 
Şiddetle mücadele ederken kadınlarla kurduğumuz dayanışmada feminist yöntem ile ilgili deneyim paylaşımında bulunduk
 

Kadın Sığınakları ve Dayanışma Merkezleri Kurultayı bileşenlerinden Mimoza Kadın Derneği ve Kadın Zamanı Derneği ile deneyim paylaşımı atölyeleri gerçekleştirdik. Mimoza Kadın Derneği ile 16-17 Ocak’ta Kadın Zamanı Derneği ile 23-24 Ocak’ta çevrimiçi olarak gerçekleştirdiğimiz deneyim paylaşım atölyelerimizde, erkek şiddetine yaklaşımımızı, erkek şiddetiyle mücadelede hukuk mekanizmalarını ve şiddete maruz kalan kadın ve çocuklarla dayanışma merkezinde ve sığınakta nasıl feminist yöntemlerle dayanışma kurduğumuzu paylaştık. Sınırlarımız ve öz bakım üzerine konuştuk. Atölyelerde karşılıklı olarak paylaştığımız deneyimler hepimizin bilgilerini tazelemesine ve yeni perspektifler geliştirilmesine olanak sağladı.


 
Farklı kurumlardan sosyal çalışmacılarla deneyim paylaşım atölyesi gerçekleştirdik
 

19-20-21 Mart tarihlerinde sivil toplum örgütleri, kamu kurumları ve yerel yönetimlerde görev yapan 27 sosyal çalışmacının katılımıyla "Kadına Yönelik Şiddet Alanında Sosyal Çalışma Atölyesi"ni gerçekleştirdik. Kadına yönelik şiddetle mücadelede sosyal çalışma, kadınların maruz kaldıkları şiddete karşı desteklenip şiddetten uzaklaşmak için kullanabilecekleri kaynaklara ve bu kaynakların önündeki engellere karşı nasıl yol alabileceklerini işaret eden, kadınların sahip oldukları ve şiddet nedeniyle zaman zaman kullanmakta zorlandıkları kendi potansiyellerini ortaya çıkarmalarına ve şiddete karşı mücadelelerinde güçlenmesine olanak sağlayan bir destektir. Atölyede kadına yönelik şiddete feminist perspektifle yaklaşım, sosyal çalışmada hukuki mekanizmaların yeri gibi başlıklarla bilgi paylaşımlarının yanı sıra, Mor Çatı dayanışma merkezi ve sığınak çalışmalarına dair deneyim paylaşımlarına da yer verdik. Atölye boyunca gerçekleşen grup çalışmalarındaysa, katılımcılar kadına yönelik şiddetle mücadele ederken kadınlarla dayanışmalarını kolaylaştıran unsurları ve alanda yaşadıkları zorlukları birbirleriyle paylaştılar. Sosyal çalışmacılar olarak kendimizi ikincil travmadan korunma yöntemlerimiz üzerine paylaşımlarda bulunarak atölyeyi sonlandırdık.  

 
Feminist yöntemle çalışan “Sığınak İstiyoruz”
 
 
Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşenleri olarak “Sığınak İstiyoruz!” Kampanyamızı başlattık. 5 Mayıs’ta sosyal medya eylemi ile başladığımız kampanyada, devlete ve yerel yönetimlere kadına yönelik şiddetle mücadele sorumluluklarını, sığınak, da(ya)nışma merkeziyle ilgili yükümlülüklerini hatırlatarak ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceği bildirdik.

Kasım ayında düzenlenecek 23. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’na kadar devam edecek olan kampanya ile kadına yönelik şiddetle mücadelenin önemli araçları olan da(ya)nışma merkezleri ve sığınakların Türkiye’deki durumunu ele alacağız. Hem sayısal hem nitelik olarak kadınların ihtiyaçlarına yanıt vermekten uzakta olan dayanışma merkezleri ve sığınaklarla ilgili yetkililere yükümlülüklerini hatırlatacak ve Kasım ayına kadar Türkiye’de şiddetle mücadeleye odaklanan bir izleme çalışması yaparak bulguları Kurultay’da paylaşacağız. Haziran ayından itibaren her ay öne çıkaracağımız taleplerle sosyal medya eylemlerine devam edeceğiz. Kampanya boyunca öncelikle belediyelere ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na “Ne zaman ve hangi bütçe ile sığınaklar açılacak?”, “Sığınak sayısı nedir?”, “Sığınaklarda kadınlarla ve çocuklarla nasıl bir sosyal çalışma yapılıyor?”, “Danışma merkezleri sayısı nedir?”, “Görev ihlallerinin sebepleri ve sonuçları nelerdir?” gibi sorular soracağız. Kampanya süresince hem deneyimlerimizden hem de feminist politikamızdan yararlanarak sığınakların ve danışma merkezlerinin feminist yöntemlerle yürütülmesinin neden gerekli olduğunu ve olması gerektiğine dair taleplerimizi ısrarla anlatmaya devam edeceğiz.




Şiddete maruz kalan kadın ve çocuklara ihtiyaçları olan destekleri sağlamak ve kadına yönelik şiddeti önleyecek mekanizmaları kurmak merkezi ve yerel yönetimlerin sorumluluğu ve yükümlülüğü. Kadına yönelik şiddetin yaygınlığı düşünüldüğünde sorumluları acilen görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz! Bugüne kadar Türkiye’de sığınakların ve da(ya)nışma merkezlerinin açılması feminist hareketin yıllar boyunca süren kararlı duruşu ve mücadelesiyle mümkün oldu. Bundan sonra da şiddetsiz bir hayat kurmak için gerekli niteliklere sahip, yeterli sayı ve kapasitedeki da(ya)nışma merkezleri ve sığınaklar açılıncaya ve bu kurumlarda feminist yöntemle kadınları güçlendiren çalışmalar mümkün oluncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!

Kampanya başlangıç metnine buradan ulaşabilirsiniz.
 
Instagram
Twitter
Facebook
YouTube
Email


Mor Çatı’ya destek olmak için neler yapabilirsiniz?

Gönüllümüz olun | Bağışçımız olun

Bizimle iletişime geçmek için lütfen [email protected] adresini kullanın, bu maili cevaplamayın.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı
Tüm Hakları Saklıdır. © 2020

Abonelikten Çıkın