Meclis tatile girmek üzere iken cinsel istismar suçlarında, mağdurun fail ile evlenmesi halinde, cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını da öngören af tasarısı yeniden gündeme getirildi. 15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına ilişkin hükmün 12 yaşa düşürüldüğü yasa değişikliğine kadın ve LGBTİ+ örgütleri olarak itiraz ettik. Bu defa ise mağdur ile evlenmesi koşulu ile çocuk istismarcılarının cezalarının ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması önerisi tartışılıyor. Cebir, şiddet, tecavüz yoluyla veya zorla yaptırılan evliliklerin bu düzenlemenin dışında tutulacağı belirtiliyor.
Cinsel istismar herhangi bir koşulda suç olmaktan çıkarılamaz. Çocukların evlendirilmesi her koşulda suçtur. Söz konusu düzenleme bir cezasızlık hali olduğu gibi çocuk istismarcılarına ve erken yaşta evlilik yanlılarına cesaret ve teşvik sağlamaktadır. Bir çocuğun evlendirilmesi şiddet eylemidir. Cebir, şiddet ve tecavüz yoluyla zorla evlendirmeyi bir istisna olarak tanımlamak, cinsel istismar ve erken yaşta evliliğin her koşulda cebir, şiddet ve tecavüz içeren bir zorlama durumu olduğunu inkâr etmek demektir.
Ceza Kanunu’na göre çocukların fiziksel, cinsel veya duygusal yönden istismarı hakkında ihbar yükümlülüğü tanımlanmaktadır ve bu ihbarda bulunmayan kişilere ceza düzenlenmektedir. Oysaki önerge, bu maddenin aksine çocuğun istismarı suçunda sadece faile değil, suça azmettirenler veya işlenişine yardım edenlere de ceza affı getirmeyi planlamaktadır! Bu durumun çocuk istismarını görmezden gelmeyi teşvik ettiği çok açıktır.
Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi’nin 14. maddesi gereği, devlet, faillerin değil, mağdurların kısa ve uzun vadede fiziksel ve psiko-sosyal iyileşmelerine yardımcı olmak üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri almakla yükümlüdür. Failleri cezasız bırakmayı değil, suça ilişkin etkin bir soruşturma, kovuşturma yapmayı ve asıl suçtan zarar görenin yanında olmayı hedeflemelidir.
Tecavüz ve istismarcıları cezasızlaştırmaya çalışmaktan derhal vazgeçilmeli, bu konuya ilişkin bir af düzenlemek yerine, çocukları cinsel davranışa yönlendiren, buna kolaylık sağlayan, teşvik eden ve zorlayan kişilerin cezalandırılmasına ilişkin düzenleme derhal yapılmalı, erken yaşta ve zorla evlendirme resmi ve dini nikahı da kapsayacak şekilde Ceza Kanunu’nda hiçbir yasal boşluğa yer vermeden suç olarak düzenlenmelidir!
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı