10 Eylül 2019 günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün, ‘gizli’ ibaresiyle İl Sağlık Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek, kentteki tüm hastanelerde ‘polikistik over sendromu’ olan ve 1 Ocak 2017 ve 31 Mayıs 2019 tarihleri arasında kürtaj yaptıran 30 ile 40 yaş aralığındaki kadınların listesini istediğini öğrendik. Bu talep kadınların kişisel verilerinin korunması haklarına saldırı olduğu gibi hali hazırda kamu hastanelerinde kadınların erişiminin engellendiği kürtaj haklarına karşı yeni bir tehdittir. Kürtaj bir sağlık hakkıdır ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 6/3 Maddesinde; “Sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleriyle finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenebilir” denilerek kişisel verilerin hangi koşullarda, kimler tarafından alınabileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün istediği bilgiler SAĞLIK ALANINA İLİŞKİN KİŞİSEL VERİLER’dir. Yasanın amir hükmü gereği sağlık alanına ilişkin kişisel verilerin Emniyet Müdürlüğü tarafından istenilmesi ve alınması hukuka aykırıdır.
Zaten hali hazırda hastanelerin kadınların kürtaj hakkını yok sayan tutumları ve doktorların kürtajın yasak olduğuna dair yanlış ve caydırıcı bilgi paylaşmaları nedeniyle kadınlar ücretsiz ve güvenli kürtaj hakkına erişimde engellerle karşılaşıyorlar. Bu koşullarda İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün geçmişe yönelik kürtaj olan kadınların bilgilerine erişme çabası kadınların fişlenme korkusuyla kürtaj hakkına ulaşmaları önünde yeni bir zorluk olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle de bu bilginin istenmesine gerekçe olarak “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak”, “rüşvet” ve “Cumhurbaşkanı ile Devlet Büyüklerine hakaret” konularında yürütülen soruşturmaların gösterilmesi kadınların özgür ve korkusuzca bu hakka erişim talebinde bulunmalarının önünü keser.
Terör örgütü soruşturması bahanesiyle yapılan bu gizlilik hakkı ihlali insan haklarına ve kürtaj hakkına yapılan saldırıyı meşru gösterme çabasıdır. Bir kişinin sağlık kaydının, bir kadının kürtaj olmasının hiçbir soruşturma kapsamında gerekli bir bilgi olamayacağını hatırlatarak; bu gibi, kadınları tedirgin edecek ve kürtaj ve diğer sağlık haklarından yararlanmalarını engelleyecek tutumlardan derhal vazgeçilmesini istiyoruz.
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı