Skip to main content
Basın Açıklamaları

KSGM projesinden ayrılma – Nisan 2008

By 27 Mart 2013Mart 1st, 2020No Comments

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Genel Müdürlüğünüz tarafından Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Yaygınlaştırılması Projesinin bir bileşeni olarak yürütülmekte olan Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Yönlendirme Komitesi içinde yer almaktadır.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Genel Müdürlüğünüz tarafından Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Yaygınlaştırılması Projesinin bir bileşeni olarak yürütülmekte olan Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Yönlendirme Komitesi içinde yer almaktadır. 

Proje ve bu konuda taşıdığımız sorumlulukla ilgili olarak yaptığımız değerlendirmelerin sonucunda oluşturduğumuz görüşleri dikkatinize sunmak isteriz:

  1. 18.03.2008 tarih ve 188-487 sayılı yazınızın ekinde yer alan Yönlendirme Komitesi Bilgi Notunda projenin “merkezi ve yerel kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının şiddetle mücadele kapasitelerinin artırılmasını hedeflediği” belirtilmektedir. Çok uzun bir süredir danışma merkezi çalışması ve 2005 Eylül ayından bu yana sığınak çalışması yürüten bir kadın örgütlenmesi olarak bize (bildiğimiz kadarıyla kadın örgütlenmelerinin diğer dayanışma merkezlerine de) projenin başladığı 2006 yılı sonundan bu yana kapasite artırımı konusunda herhangi bir olumlu gelişme yansımamıştır.
  2. Proje kapsamında kadın örgütlenmeleri yönlendirme komitesi için yeterince etkin kılınamamıştır. Kadın örgütlenmelerinin bilgi ve deneyiminin gerçek anlamda paylaşılmasını sağlayabilecek bir model yaratılamamış, yönlendirme komitesi içinde kamu kuruluşlarının ezici ağırlığı kadın örgütlenmelerinin sözünün etkisini azaltmıştır. Bu komitede genel kurmay başkanlığından iç işleri bakanlığına kadar çok çeşitli kamu kurumu yer alırken, sadece 3 ya da 4 kadın örgütlenmesinin bulunması bize göre bu örgütlenmeleri işlevsizleştirmektedir. 
  3. KSGM tarafından hazırlanan bu proje ile ilgili Eylül 2007-Şubat 2008 dönemi İlerleme Raporunda “şiddet mağduru kadınların ilk başvuru yerlerinin bazı STK’lara ait sığınmaevleri” olduğu belirtilmektedir. Avrupa’da kimi sığınaklara telefon aracılığıyla doğrudan başvuru yapılsa bile, Türkiye’de hiçbir sığınmaevine doğrudan başvuru yapılmamaktadır. Burada kurumunuz ile kadın örgütlenmeleri arasında iletişim eksikliği kendisini açıkça göstermektedir. SHÇEK ve belediyelerin yürütmekte olduğu danışma merkezi hizmetleri başta olmak üzere, bu merkezlerde belli standartların hedeflenmesi, bu standartların sosyal devlet anlayışı ve kadın bakış açısı çerçevesinde belirlenmesi, Türkiye’deki kadın örgütlenmelerinin dayanışma merkezi deneyimlerinden yararlanılması proje kapsamında mümkün olamamaktadır. Türkiye’de kadın örgütlenmeleri Sığınaklar ve Danışma/Dayanışma Merkezleri Kurultaylarında sığınak ve danışma merkezi faaliyetinin birlikte yürütülmesi gerektiği konusunda ortak görüş oluşturmuşlardır. Proje kapsamında “Away from Violence” el kitabı temel alınarak oluşturulan kılavuzun Türkiye’deki deneyimi yeterince yansıtmayacağı, danışma merkezlerinin dışarıda tutulacağı yönünde ciddi endişemiz bulunmaktadır. 
  4. Bu proje kapsamında hazırlanan Ulusal Eylem Planı Aralık 2007’de yayınlanmıştır. Ancak Ulusal Eylem Planında aralarında Mor Çatı’nın da bulunduğu kadın örgütlenmelerinin toplantılarda dikkat çektiği yakıcı sorunların hiçbirine somut çözümler önerilmemektedir. Bu durumda tanımlanmış olan hedeflere nasıl ulaşılacağı belirsizlik taşımaktadır. 
    • Hedef 1 “toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik aile içi şiddetle mücadele konularında yasal düzenlemeler yapılmasını ve uygulamadaki aksaklıkların ortadan kaldırılmasını” içermektedir. Planda bu hedefin gerçekleşmesi için görünen en somut adımlar “eşitlik çerçeve yasasının çıkarılması ve ebeveyn izni”dir, ancak bunlar da uzun vadeye ertelenmiştir. Acil çözüm bekleyen 4320 sayılı yasanın uygulanması belediyelerin yasada yer alan sığınak açma yükümlülüklerini yerine getirmeleri, sığınaklarda kalan kadınlara başta iş ve kreş desteği verilmesi ile ilgili adımlardan ise söz bile edilmemektedir. 
    • Hedef 3’te “kadının sosyo-ekonomik konumunun güçlendirilmesine yönelik düzenlemeleri yapmak ve uygulanmasını sağlamak” başlığı altında tanımlanan aktiviteler ağırlıkla kız çocuklarının eğitimi ile ilgilidir. Bunun dışında istihdam garantili meslek edindirme kurslarının açılması uzun vadeli bir hedef olarak ortaya konmakta, sığınakta kalmakta olan kadınları güçlendirecek önlemlere burada da yer verilmemektedir. Kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi ile ilgili yapılması düşünülen aktivitelerden birinin “kadın konusunda çalışan STK’ların proje hazırlama ve kaynak bulma kapasitelerinin geliştirilmesi” olarak tanımlanması ise bize göre bu alandaki boşlukların STK’lar aracılığıyla doldurulmaya çalışılması girişimidir ve kadın örgütlenmelerini asıl işlevlerinden uzaklaştırma tehlikesi içermektedir. 
    • Hedef 4’te “aile içinde şiddet gören kadına ve varsa çocuklarına yönelik ulaşılabilir koruyucu hizmetlerin düzenlenmesi ve uygulanmasını sağlamak” başlığı altında “yerel yönetimlerce kadın konukevlerinin açılması” uzun vadeli bir düzenleme olarak öngörülmüştür, bu konuda kısa vadede hangi adımların atılacağı belirsizdir. Yine bunun gibi “STK’lar tarafından kurulmuş ya da kurulacak bağımsız sığınmaevi ve kadın dayanışma merkezi açma ve yürütme girişimlerinin yerel yönetimler ve il özel idareleri tarafından desteklenmesi” hedefi ile ilgili somut hiçbir adım öngörülmemiştir, oysa aralarında Mor Çatı’nın da bulunduğu birçok kadın örgütlenmesi dayanışma merkezi faaliyetini binbir güçlükle yürütmektedir. Mor Çatı ayrıca bir de sığınak ve bu sığınak bünyesindeki çocukların kaldığı çocukevi faaliyeti sürdürmekte, bütçe yetersizliği gerekçe gösterilerek çocukevi kapanma ihtimali ile yüz yüze bulunmaktadır. Bütün bunlar planda öngörülen bu hedefin sahiciliğini azaltmaktadır.  
  5. Proje kapsamında “Ulusal Bilgi Sistemi” oluşturulması gündemdedir. Yönlendirme Komitesi toplantılarında bu konu etraflıca tartışılmış, ancak Mor Çatı olarak endişelerimiz giderilememiştir. Çeşitli merkezlere başvuran kadınlara kolaylık getireceği düşünülen bu sistemin, kadınların güvenlikleri açısından sakıncalı olabilecek bir mekanizmaya dönüşmesi tehlikesi bulunmaktadır. Türkiye’de kadınların kalmakta oldukları yerle ilgili bilgilere özellikle polis, devlet görevlisi vb. konumda bulunan eşler tarafından kolaylıkla ulaşılabildiği bilinmektedir. Ayrıca başvuran kadınların böyle bir bilgi sisteminden haberdar olması ve bilgilerini buna göre paylaşması önemli bir etik konudur. 

Bu değerlendirmeler ışığında Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, bu projenin Yönlendirme Komitesi içinde yer alma sorumluluğunu taşımama kararı almıştır.

Bilgilerinize sunarız.

Saygılarımızla,

Mor Çatı Kolektifi

Leave a Reply