Bu yıl yirmi birincisi düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, 3-5 Kasım tarihlerinde Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ev sahipliğinde Bodrum’da gerçekleşti. Kadına Yönelik Erkek Şiddeti ile Mücadele Yeni Devlet Politikalarının Neresinde? başlığıyla düzenlenen Kurultay’a, 28 ilden kadın örgütleri, LGBTİ+ örgütleri, kamu kurumu ve belediyelerden 205 kadın katıldı.
Bu yıl yirmi birincisi düzenlenen Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, 3-5 Kasım tarihlerinde Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ev sahipliğinde Bodrum’da gerçekleşti. Kadına Yönelik Erkek Şiddeti ile Mücadele Yeni Devlet Politikalarının Neresinde? başlığıyla düzenlenen Kurultay’a, 28 ilden kadın örgütleri, LGBTİ+ örgütleri, kamu kurumu ve belediyelerden 205 kadın katıldı.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nden Figan Erozan’ın yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan ve üç gün süren Kurultay tebliğlerin sunulması, atölye çalışmalarının gerçekleşmesi ve atölye sonuç bildirgelerinin sunulmasıyla devam etti.
Kurultay’ın birinci günü, “Kadına Yönelik Erkek Şiddetiyle Mücadelede Değişen Devlet Politikaları” oturumunda Feride Eralp, sosyal politikanın sadakalardan oluşan bir sosyal yardım sistemi ile ikame edildiğine ve bu sistemin de aile kurumu üzerinden sürdürüldüğüne ve yaygınlaştırdığına vurgu yaptı. Ayrıca son yıllarda giderek artan bütçesi ile Diyanet Başkanlığı’nın sosyal politika alanında belirleyici rolünden bahsetti. Hülya Gülbahar ise nafaka tartışmaları ile ekonomik şiddet arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Ekonomik şiddetin önce İstanbul Sözleşmesi ardından 6284 sayılı Kanun ile tanındığını belirtti. Medeni Kanun değişikliklerinde en büyük tartışmanın ailenin reisi konusunda değil edinilmiş malların paylaşımı meselesinde yaşandığını hatırlatarak nafaka tartışmasının ardından da aynı sebeplerin bulunduğunu söyledi.
“Kadına Yönelik Erkek Şiddeti ile Mücadelede Alanlarının Daraltılması ve Mücadele Yöntemleri” oturumunda iki belediye ve iki kadın örgütünün bu alanda yaptıkları çalışmalar sunuldu. Rojin Kadın Yaşam Merkezi’nden Rojbin Sevil Çetin kadın örgütlenmelerinin kapatılmasının ardından çalışma alanları kısıtlanmış olsa da ağlarını tazeleyerek platformlar oluşturmaya başladıklarını aktardı. Diyarbakır Bağlar Belediyesi sığınağında çalışan Ruken Taşdemir, belediye altında faaliyet gösteren kreş gibi kadın ve çocuklara hizmet veren birçok kurumu kapatıldığını belirtti. Bunun ötesinde açık kalan kurumlarda çalışan kişilerin işten çıkarıldıklarını, bu nedenle yaptıkları çalışmanın zorlaştığını aktardı. Çankaya Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nden Aysun Töngür, hem danışma merkezinin hem de sığınağın feminist bir perspektifle yürütüldüğünü aktararak konuşmasına başladı ve kadın ve çocuklara verdikleri kukuki, psikolojik, eğitsel, istihdama yönelik vb. destekleri anlattı. Ayrıca belediye bünyesinde kadın müdürlüğünün kurulmasının ardından kadın çalışmalarının daha nitelikli bir şekilde sürdürdüklerini vurguladı. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nden Evrim İnan ise Bodrum’da kadına yönelik erkek şiddeti karşısında kadınlar olarak verdikleri mücadeleyi anlattı.
Günün son oturumunda cinsel şiddet konuşuldu. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Deniz Bayram cinsel suçlara ilişkin yasal düzenlemelerin 2004 TCK reformu ve 2014’te cinsel suçlara ilişkin cezaların artırılması üzerinden günümüz analizini çıkardı. Hümanist Büro’dan Seda Akço ise “İhmal ile Mücadele Etmeden İstismarı Önleyemeyiz” başlıklı konuşmasında çocuklara yönelik cinsel suçları önlemek için kamuoyunda cezaların konuşulduğu, halbuki daha önemli olanın cinsel istismarı önlemeye yönelik tartışmak olduğunu vurguladı. Çocuğun istismara uğradığını hem toplum hem de ebeveynler olarak erkenden fark edebilmek ve önleyebilmek için ise çocukların ihmal edilmemesine dikkat çekti. Öte yandan çocukları korumakla yükümlü devlet kurumlarına tam olarak güvenilmediği için tanık olan diğer kişilerin çocuk ihmal ve istismarına yönelik bildirim, ihbar yapmaktan kaçındığını belirtti.
Kurultay’ın ikinci günü atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Her atölyede bu alanda çalışan kadınların son 1 yılda yaşadıklarını paylaşmaların ardından deneyimledikleri sorunların çözümüne dair yollar arandı. Yakın ilişkilerde erkek şiddeti ile mücadelenin farklı yönleri; “Erkek Şiddeti ile Mücadelede Son Bir Yılda Biriktirdiklerimiz”, “Da(ya)nışma Merkezleri: Farklı Deneyimler ve İletişim”, “İkincil Travma ve Kendini Koruma/Baş Etme Yöntemleri”, “Sığınak/Da(ya)nışma Merkezi Çalışmasında Başvuru Alma Yöntemleri”,”Kadına Yönelik Erkek Şiddetiyle Mücadelede Ulusal ve Uluslararası Hukuk Mekanizmaları”, “Kadınları Güçlendirici Bir Sığınak Modeli Nasıl Olmalı?”, “Yerel Seçimler Yaklaşırken Yerel Yönetimlerde Kadına Yönelik Erkek Şiddetiyle Mücadele” başlıkları altında tartışıldı.
Kurultay’ın son günü ise, atölye sonuç bildirgeleri sunuldu ve tüm katılımcılar sonuç bildirgelerinde yer alan konuları hep birlikte tartışma fırsatı yakaladı. Bu tartışmalar sonucunda, 21. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nın Sonuç Bildirgesi’nin içeriği belirlendi.
Kurultay Sonuç Bildirgesi her yıl olduğu gibi bu yıl da, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde yayınlanacak.