Bu yıl 11.si yapılan 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldık. Galatasaray Meydanı’ndan Taksim’e kadar, kadın dayanışması için sloganlarımızı haykırarak yürüdük. Yürüyüşün öncesinde, 8 Mart’ın erkek egemenliğini güçlendiren politikaların gölgesinde kutlandığına dikkat çekerek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, KSGM ve Başbakanlığı faks yağmuruna tuttuk.
Bu yıl 11.si yapılan 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldık. Galatasaray Meydanı’ndan Taksim’e kadar, kadın dayanışması için sloganlarımızı haykırarak yürüdük. Yürüyüşün öncesinde, 8 Mart’ın erkek egemenliğini güçlendiren politikaların gölgesinde kutlandığına dikkat çekerek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, KSGM ve Başbakanlığı faks yağmuruna tuttuk.
50’ye yakın kadın örgütünün, Mor Çatı’nın çağrısıyla başlattığı faks eyleminde, kadınlar, cinsiyetçi politika ve uygulamalardan duydukları kaygıları şöyle dile getirdiler:
“ERKEKLERE HIZMET VEREN ŞÖNİMLER, ERKEK SIDDETINI ONLEYEMEZ”
Bu 8 Mart’ı erkek egemenliğini daha da güçlendirmeye çalışan politikaların gölgesinde kutluyoruz. Kadınlar birey olarak tanınmıyor, her fırsatta aile içindeki geleneksel rolleri ile sınırlanıyorlar, kadına karşı şiddetle mücadele amacıyla çıkarılan 6284 sayılı yasa bekleneni veremiyor, bu yasa kapsamında açılmaya başlayan Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri erkekleri destekliyor, kadınlar şiddet ortamına geri dönmeye zorlanıyorlar. Sığınaklarda ise kadınların alması gereken sosyal, psikolojik, hukuki destekler bulunmuyor, bunun yerine var olan boşluk vaizelerle kapatılmaya çalışılıyor.
ŞÖNİMLERİN, kadın ve çocukların şiddetten uzaklaştırılması yerine aile bütünlüğü adına arabuluculuk mekanizmalarını güçlendireceği konusunda kaygımız var.
Gizlilik kuralı hemen hemen tüm kurumlar tarafından ihlal ediliyorken, kadın ve çocukların tüm bilgilerini kendinde toplayacak Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin bu bilgilerin açığa çıkmasına engel olacak donanıma sahip olduğu konusunda kaygımız var.
Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM-Koza) aracılığıyla getirilen merkezi yapının, üstelik de bu merkezi yapı kadından yana işlemezken, belediyelerin ve bağımsız kadın örgütlenmelerinin sığınak faaliyetleri üzerinde baskı yaratacağına ilişkin kaygımız var.
Kadınlar şiddetten uzak yeni yaşamlar kurabilmeleri için gerekli sosyal destekleri, ne ŞÖNİMLERDEN, ne sığınaklardan, ne mülki amirliklerden alabilmekte. 6284 sayılı yasanın işlevsiz kalacağına ilişkin kaygımız var.
Bu 8 Mart’ta kadına karşı şiddetle mücadele ederken, cinsiyetçi politikaların güçlendirilmemesini, kadınlara bütçe ayrılmasını ve şiddetten uzak yeni yaşamlar kurabilmelerinin mümkün hale getirilmesini bekliyoruz.