Şiddetten uzaklaşmaya çalışan kadınlarla yürüttüğümüz dayanışma temelli çalışmaların bizlere öğrettiği şey, tek bir vaka içinde anlaşılmaz ya da münferit durabilen verilerin aslında pek çok farklı deneyimde tekerrür ettiği ve bunları topladığımız takdirde somut politikayı şekillendirebilecek istatistiki örüntüler elde edebileceğimizdir. Dayanışma merkezlerinde kadınların paylaştıkları tecrübeleri diğer kadınların şiddete karşı mücadelelerinde kullanabilecekleri sistemli bilgilere dönüştürmek veri toplamayı bir mücadele aracı olarak kullanabilmemize de bağlıdır.
Şiddetten uzaklaşmaya çalışan kadınlarla yürüttüğümüz dayanışma temelli çalışmaların bizlere öğrettiği şey, tek bir vaka içinde anlaşılmaz ya da münferit durabilen verilerin aslında pek çok farklı deneyimde tekerrür ettiği ve bunları topladığımız takdirde somut politikayı şekillendirebilecek istatistiki örüntüler elde edebileceğimizdir. Dayanışma merkezlerinde kadınların paylaştıkları tecrübeleri diğer kadınların şiddete karşı mücadelelerinde kullanabilecekleri sistemli bilgilere dönüştürmek veri toplamayı bir mücadele aracı olarak kullanabilmemize de bağlıdır. Bu fikirlerden yola çıkarak, Kasım 2017’de düzenlenen 20. Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı’nda Veri Toplamanın Önemi ve Dijital İmkanlar Atölyesi’ni gerçekleştirdik. Bu Atölye’de Avrupa Birliği desteğiyle Mor Çatı tarafından yürütülen Kadına Yönelik Şiddeti Önlemede Önemli Bir Başlangıç: Veri Toplama Modeli Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması Projesi kapsamında yaptığımız çalışmaları katılımcılarla paylaştık. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde veri toplamanın ne tür bir çalışmayı gerektirdiği, hangi verileri toplamanın ne işe yarayacağı, veri toplamanın politika üretme ve şiddeti önlemedeki rolü ve atölye katılımcılarının veri toplama ve işleme konusundaki deneyimleri etrafında tartışmalar yürüttük. Atölyenin detaylı raporunu kadın örgütlerinin çalışmalarını güçlendirmesi dileğiyle web sitemizde paylaşıyoruz.