20 Haziran’da psikoloji öğrencileri ve mezunlarından oluşan bir gönüllü destek grubu olan Travma Odaklı Psikososyal Destek Ekibi ile online olarak Mor Çatı Deneyim Paylaşımı Atölyesi gerçekleştirdik. Bu atölyede kadına yönelik erkek şiddetinin biçimlerini, dinamiklerini ve mitleri, kadına yönelik şiddetle mücadelede feminist yöntemler kullanarak ruhsal ve sosyal çalışma yapmayı konuştuk. Bu toplantının açtığı yerden, şiddete maruz bırakılan kadınlarla yürütülen travma odaklı psikososyal ve ruhsal destek çalışmalarında feminist yaklaşımın önemini yeniden hatırladık.
Kadına yönelik şiddet, niteliği açısından “insan elinden çıkan travmatik olaylar” bağlamında ele alınır. Var olan toplumsal cinsiyet rolleri, güç ilişkileri ve ataerkil sistem nedeniyle kadın olmak insan eliyle gerçekleştirilen travmatik olaylara maruz bırakılmak anlamında önemli bir risk faktörüdür. Şiddete maruz kalan kadınlara psikososyal ve ruhsal destek sağlarken, travma odaklı yaklaşım müdahale açısından oldukça kıymetlidir. Bu yaklaşım, kadınların ruhsal olarak “iyileşme” ve güçlenme süreçlerinde önemli bir rol oynar. Öte yandan, bu alanda travma odaklı yaklaşımı feminist bir perspektifle birleştirerek kadınlarla dayanışmak da çok önemlidir. Alanda yürütülen çalışmalarda, toplumsal cinsiyet rollerini ve erkek şiddetine dair mitleri yeniden üreten yaklaşımlar ve cinsiyet meselesinin toplumsal bağlamını dikkate almayan anaakım pratikler kadınları güçlendirmenin çok uzağında kalıyor. Bu anlamda, travma odaklı yürütülecek psikososyal destek çalışmalarında feminist yöntem ve perspektif, kadınlarla dayanışmada bize önemli bir alan açıyor. Özellikle ikinci dalga feminist hareketle birlikte, feminist psikoloji alanı da akademik çalışmalardan beslenerek gelişmeye devam etti. Feminist psikoloji kuramcıları, geleneksel yöntemlerin dayandığı anaakım ataerkil kuramlara eleştiriler getirerek, toplumsal cinsiyete dair deneyimlerin önemine vurgu yapar ve kadınların şiddet yaşantılarını sosyal ve kültürel bağlam içinde değerlendirirler. Feminist yöntem eril normları referans noktası alan araştırma ve psikososyal müdahale yöntemlerini eleştirerek geliştirmiş, alandaki sosyal ve ruhsal destek uygulamalarına da dönüştürücü bakış açıları getirmiştir. Feminist yöntem bu müdahale alanları içerisinde hem kişisel hem de toplumsal değişime odaklanması açısından biriciktir. Bu nedenle kadına yönelik şiddet alanında kadınlarla yürütülecek psikososyal ve ruhsal destek çalışmalarının feminist yaklaşım ve pratiklerle uygulanması, kadınların güçlenmesi için onlara alan açan, kadınlarla hiyerarşik olmayan bir dayanışma ilişkisini kuran ve kişisel pratikten politikaya toplumsal dönüşümü örgütleyen yolu açar.