Bekâr bir kadının hamileliği üzerinden son dönemde medyada yer alan haberler bir kez daha kadınların yaşamları üzerindeki erkek egemen sistemin baskısını görünür kıldı. Bir kadının ayrıldığı sevgilisinin çocuk istememesine rağmen hamileliğini sonlandırmaması pek çok kişi tarafından tepkiyle karşılandı. Erkek istemediği zaman hamileliğin devam etmemesi gerektiği yönündeki bu görüşler tıpkı kadınların hamileliği sonlandırma hakkı olmadığını söyleyen kürtaj karşıtları gibi kadınların kendi bedenleri ve hayatları üzerinde karar verme hakkı olmadığını ve bu kararların erkekler tarafından verilmesi gerektiğini ima etmektedir. Bu yüzden bir kez daha kadınların bedenleri ve hayatları üzerinde tek karar sahibi olduklarını hatırlatmak isteriz.
Bekâr bir kadının hamileliği üzerinden son dönemde medyada yer alan haberler bir kez daha kadınların yaşamları üzerindeki erkek egemen sistemin baskısını görünür kıldı. Bir kadının ayrıldığı sevgilisinin çocuk istememesine rağmen hamileliğini sonlandırmaması pek çok kişi tarafından tepkiyle karşılandı. Erkek istemediği zaman hamileliğin devam etmemesi gerektiği yönündeki bu görüşler tıpkı kadınların hamileliği sonlandırma hakkı olmadığını söyleyen kürtaj karşıtları gibi kadınların kendi bedenleri ve hayatları üzerinde karar verme hakkı olmadığını ve bu kararların erkekler tarafından verilmesi gerektiğini ima etmektedir. Bu yüzden bir kez daha kadınların bedenleri ve hayatları üzerinde tek karar sahibi olduklarını hatırlatmak isteriz.
Kadına yönelik erkek şiddeti erkek egemenliğinin, kadınların beden, emek ve hayatlarını kontrol ve denetim altında tutma çabasının sonucudur. Kadına yönelik şiddet fiziksel şiddet ile sınırlı değildir. Kadınları istemedikleri doğum kontrol yöntemlerini kullanmaya zorlamak, dış görünüşü ile ilgili baskı yapmak, kendi hayatı içinde kadını nesneleştirmek, hamile kaldıklarında doğurmaları ya da doğurmamaları yönünde baskı yapmak kadına yönelik erkek şiddetinin biçimleridir. Birçok erkeğin uyguladığı bu yöntemler şiddettir ve suç unsuru içerirler.
Kadına yönelik erkek şiddeti ile mücadelenin yolu şiddetin farklı biçimlerini görünür kılmak ve kadın – erkek arasındaki fiili eşitsizlik durumuna işaret etmekten geçiyor. Bir kadının hayatına dair herkesin söz söylediği bu dönemde, kadınların kendi hayatları ve bedenleri üzerinde karar alıyor olmalarının kadınların güçlenmesi ve özgürleşmesi için önemli bir aşama olduğunu hatırlatma ihtiyacı hissediyoruz.