Birleşmiş Milletler Kadın birimi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ortaklığında 16 Ocak’ta Ankara’da düzenlenen Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Mülteci Destek Programları Konferansı’na katıldık. Mültecilerle dayanışmada toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve devlet yetkilileri ile sivil toplum arasındaki işbirliğinin arttırılması için düzenlenen, paneller ve yuvarlak masa toplantılarını kapsayan etkinlikte Türkiye’den sivil toplum kurumları çalışanları ve devlet yetkilileri, ayrıca Suriyeli mülteci kadınlar ve global olarak mültecilerle çalışmalar yürüten uzmanlar katılımcıydı.
Birleşmiş Milletler Kadın birimi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ortaklığında 16 Ocak’ta Ankara’da düzenlenen Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Mülteci Destek Programları Konferansı’na katıldık. Mültecilerle dayanışmada toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve devlet yetkilileri ile sivil toplum arasındaki işbirliğinin arttırılması için düzenlenen, paneller ve yuvarlak masa toplantılarını kapsayan etkinlikte Türkiye’den sivil toplum kurumları çalışanları ve devlet yetkilileri, ayrıca Suriyeli mülteci kadınlar ve global olarak mültecilerle çalışmalar yürüten uzmanlar katılımcıydı.
Panellerde küresel uzmanlar mülteci çalışmaları ve toplumsal cinsiyet ilişkisi hakkında bilgiler verdiler ve geldikleri ülkelerdeki iyi örnekleri sundular. Gaziantep’te kurulmuş olan bir merkezin altyapı ve ekonomik desteklerini sağlayan Japonya ve İzlanda’dan katılımcılar bu konudaki deneyimlerini paylaştılar. Portekiz Göç Yüksek Komisyonu’ndan bir katılımcı İstanbul Sözleşmesi’nin Portekiz tarafından imzalanmasından sonra Sözleşme’nin mülteci kadınlar ile ilgili kısımları doğrultusunda ülkelerinde yapılan mülteci çalışmalarındaki değişiklikleri anlattı. Yuvarlak masa toplantısında ise tartışmalar üç etrafında ilerledi: Mülteciler içn ihtiyaç duyulan en önemli hizmet nedir? Mültecilerle çalışmalar konusunda en önemli engeller nelerdir? Mülteciler ve ev sahibi ülkeyi ortaklaştırabilecek noktalar nelerdir?
Bu üç soru etrafında tartışmalar esas olarak Suriyeli mülteci kadınların deneyimleri ve ihtiyaçlarına yoğunlaştı. İç savaş nedeniyle Suriye’den Türkiye’ye göç eden Suriyelilerin büyük bölümü Gaziantep’te bulunuyor. Ayrıca Türkiye’deki mültecilerin %70’ini kadınlar oluşturuyor. Mülteciler çoklu ayrımcılığa maruz kalırken, kadın mülteciler bu çoklu ayrımcılığın içinde özellikle üreme sağlığı, din, dil bakımından çok katmanlı ayrımcılık yaşıyorlar. Kadın mülteciler için destek alıp kendilerini özellikle dil ve istihdam konusunda geliştirebilecekleri merkezler önem taşıyor. Bunun yanında, her türlü şiddetle karşılaştıklarında destek alabilecekleri merkezlerin olması ve şiddetten kurtulmaya çalışanlar için farklı imkanlar sağlanması gerekiyor. Bu bağlamda kadın mültecilerle ilgili çalışmalarda resmi kayıtlarının olmaması en önemli sorun olarak ortaya çıkıyor. Özellikle şiddetle bağlantılı olarak ortaya çıkan acil durumlarda bu kadınlara hizmet sağlamak imkansızlaşıyor. Yuvarlak masa toplantısında ayrıca bu sorunlara yönelik çözüm önerileri de tartışıldı. Kamplarda çalışanlara toplumsal cinsiyet perspektifinden eğitimler verilmesi, istihdamı arttırmak için yeni projeler üretilmesi ve sosyal uyum amacıyla toplumun genelinde bir dönüşüm yaratacak çalışmalar yapılması öneriler arasında yer aldı.