Skip to main content
Yazılar

Urfa, Balıkesir ve Antalya’dan kadın ve sivil toplum örgütleri gönüllüleri ile deneyimlerimizi paylaştık

By 8 Ağustos 2022No Comments

Mor Çatı olarak kadınlardan edindiğimiz bilgi ve deneyimi, düzenlediğimiz atölyeler yoluyla aktarıyoruz. Kadın örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile, başta şiddet başvurusu alma yöntemimiz olmak üzere erkek şiddeti ile mücadele odaklı çeşitli atölyeler düzenleyerek deneyimimizi paylaşıyoruz. Geçtiğimiz aylarda, Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı bileşenleri Urfa Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği ve Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği ile bir araya gelerek düzenlediğimiz atölyelerin yanı sıra Balıkesir’de bulunan Sil Baştan Kadına Yönelik Şiddet ve Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği ile deneyim paylaşımı atölyesi düzenledik.

29-30 Ocak 2022 tarihlerinde Urfa Yaşamevi sosyal çalışmacıları ve gönüllüleriyle deneyim paylaşımı atölyesi gerçekleştirdik. İlk gün kadına yönelik erkek şiddeti ile mücadeleye yönelik feminist yaklaşım ve hukuki uygulamalar konuşuldu. Yasal prosedürler ve Mor Çatı deneyiminin yanı sıra Urfa Yaşamevi sosyal çalışmacıları ve gönüllülerinin alanda karşılaştıkları zorluklar ve kötü uygulamalar üzerinden karşılıklı deneyim paylaşımı yaptık. İkinci gün grup çalışmaları ile dayanışma merkezi ve sığınak çalışması üzerine aktarım yaptık. Vaka çalışmalarıyla şiddete maruz kalan kadın ve çocuklarla feminist yöntemlerle dayanışmayı nasıl kurduğumuz üzerinden tartışmalar yürüttük. Bu çalışmayı yaparken kendi sınırlarımız ve kendimizi koruma yöntemleri üzerine de paylaşımlar yaparak atölyeyi sonlandırdık.

14-15 Mayıs 2022 tarihlerinde Sil Baştan Kadına Yönelik Şiddet ve Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği ile Balıkesir’de yüz yüze Deneyim Paylaşımı Atölyesi gerçekleştirdik. Sil Baştan Derneği’nin farklı alanlarda çalışan 15 gönüllüsüyle gerçekleştirdiğimiz atölyenin ilk gününde Mor Çatı’dan kolaylaştırıcılar olarak kadınlarla kurduğumuz dayanışmada feminist yaklaşımın sosyal çalışmamızı nasıl şekillendirdiğini, sınırlarımızı ve kendimizi koruma yöntemlerimizi konuştuk. Derneğin özellikle çocuk istismarı konusundaki çalışmalarını ve karşılaşmalarını dinledik. Balıkesir’de çocuk istismarı davalarını izleme çalışması yürüten gönüllülerin yerelde karşılaştıkları zorlukları, mahkemelerdeki uygulamaların eksikliklerini, sivil toplum kuruluşu olarak müdahil olma taleplerinin nasıl karşılık bulduğuna dair deneyimlerini dinledik.

Yerelde yürüttükleri bu çalışmayla Balıkesir’de Çocuk İzlem Merkezi’nin kurulmasına katkı koyan Sil Baştan Derneği’ne atölyenin ikinci gününde dayanışma merkezi ve sığınaklar hakkında aktarım yaptık. Şiddete maruz kalan kadın ve çocuklarla feminist yöntemlerle dayanışma kurarken dayanışma merkezlerinin kadınların güçlenmek ve şiddetle baş edebilmek için desteğe eriştiği yerler olduğunu ve bu çalışmanın temel ilkelerini ele aldık.

Sil Baştan Derneği’nin de kadınlarla dayanışma kurarken kadınları yargılamadan, ayrımcılığa uğramadan yaşadıklarını anlatabilecekleri ve ihtiyaç duydukları desteklere dair bilgi alabilecekleri bu mekanizmalara yönlendirilebilecekleri konusunda buna nasıl alan açabileceğine dair imkanları ve yöntemleri ele alarak atölyeyi sonlandırdık.

Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği’nin 17-19 Nisan 2022 tarihlerinde Antalya’da yüz yüze düzenlemiş olduğu Öz Savunma Atölyesi’nin ilk gününe Mor Çatı’dan kolaylaştırıcılar olarak dahil olduk. Farklı alanlarda okuyan ve çalışan özellikle genç kadınların yoğun ilgi gösterdiği atölyeye 20 kadın katıldı.

Mor Çatı’nın ilk gününü kolaylaştırdığı atölyede öz savunma anlayışımızın ne kadar geniş olduğunu, yalnız fiziksel/bedensel değil, duygusal, sosyal, cinsel sınırlarımızla ilgili konuşabilmenin, kadınlık deneyimlerimizi paylaşabilmenin de ne kadar güçlendirici bir öz savunma yöntemi olabileceğini keşfettik. Atölye çalışmasında hepimizin içselleştirdiği cinsiyet rolleri, duygusal ilişkilerdeki sınırlar ve annelik gibi birçok konudan söz ettik. Ardından kadına yönelik şiddete feminist yaklaşım özelinde tartışmalar yürüttük.

Atölye boyunca erkek şiddetine feminist yaklaşımın getirdiği perspektifin bugünden yarına değil, uzun erimli bir kadın mücadelesinin sonucu olduğuna ve feminist mücadelenin tarihsel sürecine odaklandık. Son olarak tüm bu bilgiler ile beraber kendimize, kendi duygusal ilişkilerimizi, kadınlık hallerimizi ve sınırlarımızı sorguladığımız bir alan açtık.

Atölye sonucunda şiddetin “geliyorum” dediği alarmları, bizim bu anlardaki duygularımızı, kendimizi sınır ihlali altında bulduğumuz hallerde güçlenmek için geliştirebileceğimiz stratejileri konuştuğumuz bir paylaşım ve dayanışma grubu oluştu.

Leave a Reply